-
1 kabuğunu kırmak
-
2 kabuğunu çatlatmak
= kabuğunu kırmak вы́йдя из тру́дного положе́ния, обрести́ поко́й -
3 kabuk
ко́жица (ж) кожура́ (ж) кора́ (ж) ко́рка (ж) скорлупа́ (ж) шелуха́ (ж)* * *озвонч. -ğu1) кора́, ко́рка, ко́жицаağaç kabuğu — древе́сная кора́
ekmek kabuğu — хле́бная ко́рочка
yer kabuğu — земна́я кора́
kabuk bağlamak / tutmak — покрыва́ться ко́ркой
yara kabuk bağladı — ра́на затяну́лась / покры́лась ко́рочкой
2) скорлупа́ (яйца́); кожура́ / шелуха́ ( плодов)kabuğunu soymak — очи́стить, лущи́ть
elmanın kabuğunu soymak — очи́стить я́блоко
3) ра́ковинаkaplumbağa kabuğu — па́нцирь черепа́хи
midye kabuğu — ра́ковина ми́дии
••- kabuğunu kırmak
- kabuğuna çekilmek
- kabuğu dışına çıkmak
- kabuk gibi -
4 ფცქვნა
f.kabuğunu soymak, kabuğunu kırmak -
5 ceviz
1. walnut. 2. walnut, made of walnut. - ağacı walnut tree. - boya walnut stain. -i çift görmezse ağaca taş atmamak not to waste one´s effort on an unprofitable project. - içi meat of a walnut. - kabuğu walnut shell. - kabuğundan çıkmış, kabuğunu beğenmemiş. colloq. He is ashamed of his origins. - kabuğunu doldurmaz very unimportant, slight. - kırmak to behave improperly, do the wrong thing. - sucuğu a sweet confection made of walnuts on a string dipped in a starchy grape molasses. - yağı walnut oil. -
6 fındık
"1. hazelnut, filbert. 2. slang loaded dice. - ağacı hazel. - kabuğunu doldurmaz trifling, unimportant; nonsensical. - kırmak colloq. to mess around with women, indulge in debauchery. - kurdu gibi small and plump and lively (woman). - yuvası the dimples on the back of a plump hand." -
7 koz
"1. a chance (to attack or to defend oneself); a trump, an ace up one´s sleeve. 2. playing cards trump. 3. walnut. - helva/helvası nougat. - kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş. colloq. He is ashamed of his background. -unu kaybetmek colloq. to lose, come out the loser. - kırmak 1. to play a trump card. 2. to be up to no good. -unu oynamak to play one´s trump card. -unu paylaşmak /la/ (forcibly) to settle accounts with (someone)."
См. также в других словарях:
kabuğunu çatlatmak (veya kırmak) — içinde bulunduğu güç, olumsuz veya kötü durumdan kurtulup rahatlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık — is., ğı, bit. b., Ar. funduḳ 1) Kayıngillerden, kuzey yarım kürenin ılık yerlerinde ve yurdumuzun genellikle Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen, boyu 6 7 m, yaygın tepeli bir ağaççık (Corylus avellana) 2) Bu ağaççığın sert bir kabuk içinde bulunan … Çağatay Osmanlı Sözlük